73- "Bayram Fırsatı" Tablo Müzayedesi

İbrahim Tayfur

Tuval Üzeri Yağlı Boya
28x28 cm

İbrahim Tayfur
1971 Adana’da doğdu. Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nden mezun oldu.
Sekiz kişisel sergi açtı. Bir çok karma sergi ve etkinliklere katıldı. Yurt içi yurt dışı özel koleksiyonlarda eserleri bulunmaktadır.
Eserlerini günlük yaşamdan yola çıkarak; hız , zaman, yaşam, aşk, sevgi vb gibi evrensel kavramlarla ilişkilendirmektedir. Desen olarak alt yapıda yer alan ve göze çarpan öğeler, yarı soyut bir dil ile öne çıkan çizgi, grafik anlatım ve figür ,tek renkli (monokrom) bir yapıdadır.
Bu öğelerin tümü, izleyiciye daha ilk bakışta kendilerini gösterir, ancak tek tek öne çıkmazlar. Tayfur’un resmetmeyi amaçladığı asıl hedefin, bu öğelerle doğrudan bir ilişkisi yoktur. Bu ögeler Tayfur’un asıl resmetmek istediği ”tema”nın dolaylı ama gerekli yapı taşlarıdır. Bu ögelerin, tuval üzerinde ağırlıkla çizgisel olarak ve yer yer kısmi renk lekeleri ile değişken asimetrik bir dağılım takip ederek belli yinelemelerle oluşturdukları bir hareket söz konusudur. Bütünsel olmayan bu çizgisel yinelemeler, bir ritmik düzen oluşturmaktadır. Geri planda kalan çizgilerle belirlenmiş fakat hareketlilik üreten bir alt yapı oluşturulmuş, eşit olmayan asimetrik ama dengeli çizgisel formlara rağmen, ritmik bir düzen, izleyeni asıl gösterilmek istenen “hız zaman yaşam” karmaşasının coşkulu, heyecanlı merkezine doğru çekmektedir. Tayfur’un bu resimlerinde tuvalin tümüne hakim olan ritim, önce çizginin, sonra grafik anlatımın ve figürlerin sonra da kısmi kullanılan rengin ve bu ögelerin tümünü bastırmadan hepsinin önüne geçer. Resmi izleyenin ilk bakışta fark edip gördüğü yapı taşlarının tamamı, bu etkileyici ve resmi taşıyan ritmi oluşturmaya hizmet ederler. Tayfur, resim sanatının araçlarıyla (çizgi, form, leke, desen, renk, düzenleme) günümüz toplumunun yaşam biçimlerince hızla yok edilmekte olan bu eşsiz kente, onun değerlerine, coşkusuna, geçmişten günümüze taşıdıklarına dikkatimizi çekerken, bu kentte yaşamını sürdüren bir birey olarak sanatçı duyarlılığının sorumluluğuyla, özgün ve yetkin resim dilini başarı ile kullanarak, bu kente kendince “görsel bir saygı duruşu” da gerçekleştiriyor.