Nuri Korman

Yazı Şekli: Celi Sülüs Yazı = Hadis-i Şerif
İçerik: "Ve fima kaza rabbüna, ma zalem" "Hz. Allah'ın takdir ettiğinde, zulüm olmaz" Son Hattatlar = Sh. 246
Ünlü Hattatlar = Sh. 262
Tarih: H. 1285 / M. 1868 - H. 1371/ M. 1952
Tezhip: Fehmiyenur Sönmezgül 2022
Ölçü: Dış: 60x45 cm İç: 23x7 cm

Nuri Korman
Zâ’imoğlu Alî Ağa’nın oğlu olarak H. 1285/M. 1868-1869'da Ortaköy’de doğdu. Henüz kırk günlükken getirildiği Beşiktaş’ta vefâtına kadar ikamet ettiğinden, hattatlar arasında “Beşiktaşlı” nâmı ile yâd olunmuştur. Abbas Ağa Sıbyân Mektebi’ni ve ardından Beşiktaş Mülkî Rüşdî Mektebi’ni bitirdikten sonra Sinan Paşa Medresesi’nde Afyonkarahisarlı Ahmed İlhâmî Efendi’nin dersine devam etti. Daha sonra mülazemetle Adliye Nezâreti, Temyîz-i Cezâ Mahkemesi Kalemi’ne devam ettti. Ancak babasının vefâtı üzerine kalemi terkederek, miras işlerini halletmek üzere memleketine gitti. İki sene sonra İstanbul’a dönerek, Beşiktaş’taki Mekteb-i Hamidî’ye sülüs ve nesih muallimi oldu. Muhtelif zamanlarda da evlâd-ı küberâya yazı dersleri verirdi. H. 1310/M. 1893'te Matba’a-i Âmire’nin ser-hattatlığına ta’yin edildiyse de ertesi sene ayrıldı. Meşrûtiyet’in ilanından sonra Mekteb-i Hamîdi’nin kapatılması üzerine, oğullarına yazı dersi vermiş olduğu Hıdîv İsmâ‘il Paşa’nın kerîmesi Fâtıma Hanım ile beraber Mısır’a gitti. Bir müddet sonra Hicâz’a giderek Hac farizasını edâ etti. İki seneye yakın kaldığı Mısır'dan tekrar İstanbul’a dönerek Bâb-ı Âlî Caddesi’nde açtığı dükkânda yazı işleri ile meşgul olmağa başladı. Bilâhare Medresetü’l-hattâtîn’in sülüs ve nesih muallimliğine tayin edildi. Harf inkılâbı üzerine, 1929’da her şeyi terkederek babasının köyüne yerleşti. Birkaç sene çiftçilikle meşgul olduktan sonra, aldığı davet üzerine İstanbul’a dönüp Güzel Sanatlar Akademisi’nde aklâm-ı sitte dersleri vermeğe başladı. Hayli zaman hüsn-i hizmette bulunan, ancak son zamanlarında yaşlılığı nedeniyle Akademi’ye devam edemeyince öğrencilerini Akaretler’deki evinde kabul eden Nûrî Korman, bu hâl üzere iken H. 11 Zi’l-hicce 1371/M. 12 Eylül 1951 tarihinde vefât etmiş ve Yahyâ Efendi Kabristânı’na defnedilmiştir.