FINE ART BASKI
İçerik: Hilye-i Şerife
Peygamber efendimiz Hz. Muhammed S.A.V. Taif halkını imana davet etmek için gittiğinde Taif halkı iman etmeyip, aralarından bir takim gençleri ve köleleri kışkırtarak turlu hakaret edip, taşlayarak kan revan içinde O'nu yurtlarından kovmuşlardı. Peygamber Efendimiz dayanamayarak yere oturdukça, zorla ayağa kaldırip yaralı ayaklarına yeniden tas attilar ve yürekler dayanmayan bu hale gülüp eğlenmişlerdi. Bu esnada yaralı başından devamlı kanlar akan Zeyd bin Harise (r.a.), Peygamberimize kendi vücudunu siper etmiş. Taif'liler, Peygamber Efendimizi (s.a.v.), akrabalarından olan Utbe ve Şeybe bin Rabia nin bostanına kadar taşlayarak takip ettiler. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bunca cefa ve kötülüklerden sonra yine ümmetine karşı şefkati elden birakmadilar. Yaralardan çok muzdarip bir halde iken dağlara me mur olan melek gelip" Ya Rasulallah; istersen Mekke ve Taif şehirlerinin her iki tarafındaki dağları birbirine kavuşturup onları helak edeyim," dedi. Resulullah (s.a.v.); "Hayır, onların böyle helak olmalarını istemem. Belki onların neslinden Allah' a iman eden bir nesil çıkar" anlamında " ÜMMETİ ÜMMETİ" diyerek Allah'a niyazda bulunmuşlardı. Tabloda birbirine simetrik duran iki " ÜMMETİ ÜMMETİ" cümlesi hem dünya hem de ahrette ümmetine şefaat edecek olan Peygamberimizin Taif' teki halini, sağ ve sol tarafta fazladan yazılmış olan ve birbirine simetrik duran dört elif dört büyük halifeyi, ortadaki irice yazılmış olan karalama asr-ı saadetteki sahabenin halini hatırlatmaktadır. Eliflerin arasıina yazılmış olan hilye-i şerife metni ise asr-i saadetten sonra ümmetin hızla çoğalıp yayılmasını, orta kısımdaki boşluk ise böylesine şefkatli ve her halükarda şefaat etmekten geri kalmayan bir peygamberin ümmeti olarak bizlerin, O' ndan şefaat istemeye dahi yüzümüzün olmadığını temsil etmektedir.
Niteliği Klasik usülle âherlenmiş pamuk özellikli kağıt üzerine Akrilik mürekkeple yazılmıştır.
Levent Karaduman
1978 yılında BARTIN'da doğdu. İlkokulu bitirdikten sonra İstanbul'a yerleşti. Orta ve lise eğitimi ile birlikte İslamî ve Arabî ilimleri tahsil etti. 12 yıl süren tahsili esnasında 1992 yılında eski hat örneklerini inceleyerek çalışmalar yapan sanatçı 1995 yılında hattat ve ebrucu Fuat BAŞAR' dan sülüs ve nesih hat meşkine başladı. 2003 yılında icazet alarak özgün eserlerini yurtiçinde ve yurtdışında açılan sergilerle sanatseverlerin beğenisine sundu. Çeşitli kurum ve kuruluşlarda hat hocalığı yaptı. Hat sanatını estetik açıdan çizgi bilimi olarak değerlendirip bu alanda araştırmalar ve incelemelerde bulunmaktadır. Yurtiçinde ve yurtdışında bir çok özel koleksiyonda eserleri bulunmakta olup, çoğu birbirinden farklı şekilde tasarlanmış 136 hilye-i şerif, 50 civarında istif, aralarında Şekerzade Mehmet Efendi ve Derviş Ali gibi üstadlarında bulunduğu 50 civarında Kur'an-ı Kerim, kıt'a ve hilye-i şerif'i restore, tashih ve taklid ederek eksiklerini tamamladı. Celi sülüste Sami efendi, sülüs-nesihte Mehmet Şevki Efendi ekolünü takip eden Levent Karaduman, tarih boyunca yapılmış olan 1000 civarındaki besmele istifine ilaveten 18 yeni besmele istifi yaptı. Çeşitli cami, çeşme, tekke ve türbelerde de eserleri bulunmaktadır. Klasik hat sanatı çizgisi dahilinde modern ve çağdaş eserler üretmeye devam sanatçı, çalışmalarına Küçükayasofya' da bulunan atölyesinde devam etmektedir.
Share
Ask a question
Ask a question